Bütün çocuklar masalları çok sever.
Çocuklarını çok seven anneler de gece uyumadan önce onlara masal okurlar.
Geceyi Sevmeyen Çocuk, Canı Sıkılan Çocuk, Kardeş İsteyen Çocuk ve Masalları Arayan Çocuk adlı masal kitaplarının yazarı, bu dördüncü masal kitabını, işte bu sevgi dolu anneler ve masal dinlemeyi seven çocuklar için yazdı.
Masallar, küçük kardeşlerini çok seven büyük kardeşler tarafından resimlendi.
Olağanüstü fantezilerle dolu onar masalın yer aldığı, okunması kolay ve zevkli kitaplar...
Uzaylı çocuk, konuşan hayvanlar, uçan daireler, uçan yataklar, konuşan ağaçlar, robotlar gibi ilginç öğelerle sevgi, arkadaşlık, paylaşma, çevre bilinci değerlerini kazandırıyor.
Aile içi kitap okuma zevki ve alışkanlığı ile masal dinleyerek büyüyen çocukların, kitap seven ve okuyan bireyler olarak yetişmesini sağlamayı amaçlıyor.
Baskısı Bulunmuyor
İlkokul üçüncü sınıftan beri kitap yazmayı hayal ediyordum; yazmak, tutkumdu ama onca yıl çocuklara yazacağım aklımın ucundan bile geçmediği için, 1989’da oğullarıma anlatmaya başladığım masalların her birinin çocuk kitabı olabileceğini kavrayana kadar epey zaman kaybettim.
Sonra bir gün… birden… aklıma düşüverdi: Acaba çocuklar için yazsam, olur muydu?
Masalları daktiloda kâğıtlara geçirdim (henüz bilgisayar yoktu hayatımızda) ve çocukların çizdiği resimlerle Geceyi Sevmeyen Çocuk'un maketini hazırladım. (Resimleri çocukları çizmesi konusu da ayrı hikaye!) Başka kitap yazmayacağımı, Geceyi Sevmeyen Çocuk’un tek kitabım olacağını sandığım için, elimde ne kadar metin varsa o kitaba tıktım, kitapta iki giriş masalı olması da o yüzden. Başka kitabım olmayacaktı, dışarda kalmasın istedim.
Heyecan ve coşku içindeydim. Kitabın muhteşem olduğunu düşünüyordum; okurlar bayılacaktı. Tabii önce basılması gerekiyordu, ama nasıl? Kapı kapı dolaşmaya başladım. Bir türlü çıkış yolu bulamıyordum… (Uğradığım kapılarla ilgili de yazacak çok şey var ama bu yazı yeterince uzun, daha fazla uzamasın diye kapılar, belki başka bir yazıda…) Hayat Mecmuasından eski yazıişleri müdürüm Mehmet Ali Kayabal’a* gittim. (Bilgisayar, internet bir yana, fotokopi cihazı bile yok henüz. Daktiloda yazdığım tek kopya vardı elimde). Mehmet Ali bey Yeni Günaydın Gazetesi'ne geçmiş, Suna Pekuysal’ın* eşi Ergün Köknar* ile birlikte çalışıyordu. İkisi masalları okumuş, bayılmışlar. “Biz de tam böyle bir şey arıyorduk” deyip Geceyi Sevmeyen Çocuk dosyasına el koydular. Tabii el koymak değil de...istedim istedim geri vermediler! Yeni Günaydın’a ek bir çocuk dergisi çıkartmayı düşünüyorlarmış, benim masallar tam aradıkları şeymiş, birer birer o dergide yayımlayacaklarmış. (Sobe 1990+) Bir korktum, bir korktum anlatamam.
Sandım ki, yazdığım masalları onlar dergide yayımlarsa, artık onların malı olur, ben bir daha onları kitap haline getiremem.
Acemilik işte.