“Süper Gazete” yazıyor…
“Süper Gazete”nin bugünkü manşeti gençleri büyük bir sevince boğdu: Aytül Akal’ın efsane kitap serisi “Süper Gazeteciler”, yenilenmiş resimleri ve kapak tasarımları ile gençlerin aklını başından almaya geliyor!
Gençlerin büyük beğeniyle okuduğu Süper Gazeteciler serisi, Erinç Kaan tarafından yenilenen resimleri ve kapak tasarımları ile okurlarına yepyeni bir “Süper Gazete” deneyimi sunuyor.
Son on yılın en çok okunan gençlik romanlarından biri olan Süper Gazeteciler serisi, yedinci sınıfa giden dört arkadaşın kendi çabalarıyla hazırlayıp dağıttıkları “Süper Gazete” üzerine çalışırken karşılaştıkları serüvenler üzerine kurulu heyecan dolu bir maceraya açıyor kapılarını.
Kitaba hayat veren dört gencin arkadaş ilişkileri, okul ve aile yaşantıları ile ergenlik sorunlarının büyük bir içtenlikle aktarıldığı serinin sürükleyici dili ve heyecanlı öyküsü, okurlarını daha ilk sayfalardan serüvene katmayı başarıyor.
İlk kitapta, Evren ve Yener, “Süper Gazete”ye renk katmak için röportaj konusu aramakla meşgulken, gazetede çalışmak için ısrarda bulunan Elif ve Selin’i atlatabilecekler mi dersiniz?
Karışık bir bulmacaya dönüşen bu garip maceranın en büyük merak konusu ise kaçırılan kişinin kimliği oluyor.
Peki, böylesi bir durumla karşı karşıyayken polise nasıl bir geri bildirimde bulunmayı önerirdiniz?
Süper gazetecilerin bu işin peşini bırakmaya hiç niyetleri yok anlaşılan…
Süper Gazeteciler Seti 1. kitap
*
Süper Gazeteciler serisinin doğuş hikayesi:
Aytül AKAL
Süper Gazeteciler 1 2021 (İlk Baskı: 2000)
Yıl 1999 sonları… Bir etkinlikteydim.
“Sizden artık roman istiyoruz!”
Nee? Roman mı? Eyvah!
Ben masal yazardım, öykü yazardım, şiir yazardım…ama roman? Nasıl yazılır...yazabilir miyim? Sayfalar dolusu...yaz yaz yaz…sıkılmaz mıyım?
Yok, ille tutturdular: “Roman da roman…”
"Kaçıncı sınıftasınız?”
“Yediiiii!”
Haklılardı. Yedinci sınıfta elbet roman okumak isteyeceklerdi.
Ama roman nasıl yazılır, bilmiyorum ki...
Düşündüm... ben yedinci sınıftayken ne yapıyordum? Ne mi? Bir sınıf gazetesi çıkarıyordum (resmi kaydırırsanız bir örnek görürsünüz). Evde telefon bile olmadığından tek başıma elle yazarak hazırlıyordum gazeteyi. Hadi diyelim ki yazacağım romanın kahramanı yedinci sınıfa gidiyor ve gazete çıkarmak istiyor… Herhalde ekip kurardı; herhalde benim gibi elle yazmaz; teknolojinin bütün olanaklarını kullanırdı; hatta fotoğraf yerleştirip renkli çıkış bile alırdı. Eğer gençler için yazacaksam, benim de teknolojiyi kullanmaya başlamam gerekti… İş yerimde elektrikli daktilo kullanıyordum. “Alın şu daktiloyu önümden. Yalvarsam da ağlasam da katiyen geri vermeyin,” dedim ve bilgisayara geçtim.
Tombul, küçük bir Machintosh… Nasıl kullanılır, kayıt nasıl yapılır, çıkış nasıl alınır… Şimdi çok kolay görünen temel şeyler, o sıralarda o kadar yeniydi, bilen de o kadar azdı ki. Yanlış tuşa basıp birkaç bölümü siliverdiğimde üzüntüden hüngür hüngür ağladığımı hatırlıyorum. Metnin tek komutla geri getirilebileceğini bilmeden…
Bir acemiliğim de, bilgisayar başında heyecan içinde kasılarak dur durak bilmeden saatlerce yazmanın yanlış olduğunu bilmememdi… Romanı bitirmeye yakın omuzlarım kilitlenmiş, ceket giyemez, saçımı tarayamaz duruma gelmiştim. Kollarımı yeniden havaya kaldırabilmek için üç hafta fizik tedavi gördüm!
Süper Gazeteciler'i tek roman olarak yazmıştım, devamını yazmak aklımın ucundan geçmiyordu, bu nedenle "Süper Gazeteciler”, kitabın ana başlığı idi. Seriye dönüşünce, birbirinden ayrılsın diye diğerlerine alt başlık koydum ama ilk kitap hep tek başlıkla kaldı.
İkinci ile üçüncü kitap arasında neden 6 yıl olduğu da ayrı hikaye...
Süper Gazeteciler 1 (2000) - Yeni Basım 2021
Süper Gazeteciler 2 Parktaki Esrar (2001) - Yeni Basım 2021
Süper Gazeteciler 3 Likörlü Çikolata (2007) - Yeni Basım 2021
Süper Gazeteciler 4 Belalı Davetiye (2009) - Yeni Basım 2021
Süper Gazeteciler 5 Son Baskı (2021)