Tuhafiye dükkânında neler neler var, ama orada en çok renkli düğmeleri seviyor büyüdüğünü sanan minik kız.
Babasıyla işe gittiği bir gün...
O da ne! Düğme kutuları devrilmesin mi!
Ben Minicik Bir Bebektim öyküsüyle Aytül Akal, okul öncesi dönemindeki çocukları sayılar ve renklerle hayal gücünün sonsuzluğuna taşıyor.
1996 yılında T.C. Kültür Bakanlığı Eflatun Cem Güney 0-6 Yaş Çocuk Kitapları Yarışması’nda Mansiyon Ödülü kazanmıştır.
PAYLAŞIMLAR:
Esin Balkan İrlan
•
Çocuk edebiyatının önemli yazarlarından @aytulakal; 21 yıl önce yazdığı bu kitapla, "Kültür Bakanlığı Eflatun Cem Güney 0-6 Yaş Çocuk Edebiyatı Yarışması"nda mansiyon ödülü almış?? Ben, dün Kadıköy @tudemyayingrubu nda kızıma kitap bakarken gördüm ve aldım. Uykudan önce kitap okuma ritüelimizde daha önce, on kez istek alıp okunan kitap olmamıştı hiç? Evet, Duru abartısız on kez "bir daha oku" dedi ve okuduk:)) Ben Minicik Bir Bebektim öyküsüyle sevgili Aytül Akal, okul öncesi çocukları sayılar ve renklerle buluşturup, onların hayal gücünü zenginleştiriyor. Babasının tuhafiye dükkanında renk renk boncukları kutularına yerleştiren kız çocuğu, sanırım Duru'ya kendini hatırlattı? 1 yaşından sonra Duru da; bizim renk renk boncuklarla dolu takı dükkanımızda, babasının verdiği karışık boncukları ayırırdı. 21 yıl sonra bile büyük bir beğeni ile okunan bu kitabı, tüm küçük kitapkurtlarına tavsiye ediyoruz???? Değerli yazar Aytül Akal'ın birçok kitabını severek okuduk-okuyoruz; çocuklarımıza ve biz çocuk ruhlu yetişkinlere kattıkları için kendisine teşekkürlerimizle.
*
Ben Minicik Bir Bebektim 1 - Sayılar ve Renkler yazılış öyküsüAytül Akal
Ben Minicik Bir Bebektim - 1 (1996)
Kültür Bakanlığı Eflatun Cem Güney resimli çocuk kitabı yarışması için duyuru yaptığında (1995) katılmaya hiç niyet etmemiş, son birkaç hafta kalana kadar da yarışmayla ilgilenmemiştim. “Senin Düğmeci Osman diye bir öykün vardı, okul öncesi kitabına çevirsen ya sen onu,” dedi bir arkadaşım. Ben Minicik Bir Bebektim’i hazırladım hemen, 2-4 yaş için, çift katmanlı bir öyküydü: Üstte sayılar, altta renkler… O sıralarda çocuk kitabı resimleyen çok az ressam vardı. Başvurduklarım da zaten aylardır aynı yarışma için hazırlanıyordu, kimsenin benim kitabıma ayıracak zamanı yoktu.
Internet diye bir şey yok… Birilerine ulaşmak, kaplumbağa hızıyla ancak. Ayda Kantar (şimdi adı @aydaataman) adlı ressamla konuştum. Zaman dardı, üstelik o zamanki çizgileri benim metnime uygun değildi, tarz değiştirmesi gerekiyordu. Resimleri hazır olunca maketi hazırlayabilmek için benim de zamana ihtiyacım olacaktı.
Çizimler teslimata iki gün kala bitti. Bir resimde kızın ayağında çorabı vardı, bir sonraki sayfada çorapsızdı! Bir başka sayfada çorabı vardı ama bu kez ucundaki danteli unutulmuştu… Küçük ayrıntılarla uğraşacak zamanımız kalmamıştı. Renkli fotokopilerle aynı gün içinde maketi yaptım, bakanlığa yolladım. O aceleci resimlerle, acemice hazırlanmış maketle, ödül aldı.1996 yılında Uçanbalık’ta ilk baskısını yaparken, kızın ayağına dantelli çorabını giydirdik tabii.
Babam düğmeciydi. “Düğmeci Osman” adlı öyküyü, çok genç yaşta ölen babamın (1974) anısına yazmıştım. Ayda’ya babamın fotoğrafını vermiş, düğmeciyi ona benzetmesini istemiştim. Duygulanıp üzülür diye anneme ne kitaptan ne de ödülden söz etmiştim, ama ablam ağzından kaçırınca annem her görüşmemizde, “Getir göreyim,” demeye başladı. “Evde yok... iş yerinde kalmış...yanıma almayı yine unuttum,” gibi bahanelerle bir süre oyaladım; sonunda bahanem tükendi, içim titreye titreye kitabı götürüp verdim. Sayfaları şöyle bir çevirdi, sonra da “Bunda yazı yok ki, nesine ödül aldın,” dedi annem.
Babama benzeyen kahramanın değişmesini gönlüm istemezdi ama kitapların formatı değişince yeniden resimlendi.
Hem eski hem yeni kapağıyla paylaşıyorum.
Ben Minicik Bir Bebektim - 1 (1996) (Renkler, Sayılar)
Ben Minicik Bir Bebektim - 2 (1997) (Şekiller, Kavramlar)