Un, şeker, yumurta... Doğru ölçülerde karıştırıp pişirince ne olur? Bir sürü kurabiye! Ama en zevklisi de hamurdan şekiller çıkartmak. Konuklar gelecekmiş, kim kurabiye yapacak.
Ben Minicik Bir Bebektim-2 öyküsünde Aytül Akal, okul öncesi dönemindeki çocukları şekiller ve kavramlarla hayal gücünün sonsuzluğuna taşıyor.
Renkleri ve sayıları çocuklara hoş bir öyküyle anlattığı Ben Minicik Bir Bebektim-1 kitabından sonra, Aytül Akal, bu ikinci kitabıyla, okul öncesi eğitime katkıda bulunuyor.
Ayşen Özenç
Ben Minicik Bir Bebektim 1 -Şekiller ve Kavramlar
Aytül Akal
Ben Minicik Bir Bebektim - 1 (1996)
Kültür Bakanlığı Eflatun Cem Güney resimli çocuk kitabı yarışması için duyuru yaptığında (1995) katılmaya hiç niyet etmemiş, son birkaç hafta kalana kadar da yarışmayla ilgilenmemiştim. “Senin Düğmeci Osman diye bir öykün vardı, okul öncesi kitabına çevirsen ya sen onu,” dedi bir arkadaşım. Ben Minicik Bir Bebektim’i hazırladım hemen, 2-4 yaş için, çift katmanlı bir öyküydü: Üstte sayılar, altta renkler… O sıralarda çocuk kitabı resimleyen çok az ressam vardı. Başvurduklarım da zaten aylardır aynı yarışma için hazırlanıyordu, kimsenin benim kitabıma ayıracak zamanı yoktu.
Internet diye bir şey yok… Birilerine ulaşmak, kaplumbağa hızıyla ancak. Ayda Kantar (şimdi adı @aydaataman) adlı ressamla konuştum. Zaman dardı, üstelik o zamanki çizgileri benim metnime uygun değildi, tarz değiştirmesi gerekiyordu. Resimleri hazır olunca maketi hazırlayabilmek için benim de zamana ihtiyacım olacaktı.
Çizimler teslimata iki gün kala bitti. Bir resimde kızın ayağında çorabı vardı, bir sonraki sayfada çorapsızdı! Bir başka sayfada çorabı vardı ama bu kez ucundaki danteli unutulmuştu… Küçük ayrıntılarla uğraşacak zamanımız kalmamıştı. Renkli fotokopilerle aynı gün içinde maketi yaptım, bakanlığa yolladım. O aceleci resimlerle, acemice hazırlanmış maketle, ödül aldı.1996 yılında Uçanbalık’ta ilk baskısını yaparken, kızın ayağına dantelli çorabını giydirdik tabii.
Babam düğmeciydi. “Düğmeci Osman” adlı öyküyü, çok genç yaşta ölen babamın (1974) anısına yazmıştım. Ayda’ya babamın fotoğrafını vermiş, düğmeciyi ona benzetmesini istemiştim. Duygulanıp üzülür diye anneme ne kitaptan ne de ödülden söz etmiştim, ama ablam ağzından kaçırınca annem her görüşmemizde, “Getir göreyim,” demeye başladı. “Evde yok... iş yerinde kalmış...yanıma almayı yine unuttum,” gibi bahanelerle bir süre oyaladım; sonunda bahanem tükendi, içim titreye titreye kitabı götürüp verdim. Sayfaları şöyle bir çevirdi, sonra da “Bunda yazı yok ki, nesine ödül aldın,” dedi annem.
Babama benzeyen kahramanın değişmesini gönlüm istemezdi ama kitapların formatı değişince yeniden resimlendi.
Hem eski hem yeni kapağıyla paylaşıyorum.
Ben Minicik Bir Bebektim - 1 (1996) (Renkler, Sayılar)
Ben Minicik Bir Bebektim - 2 (1997) (Şekiller, Kavramlar)