Oğlum Nerdesin? Oğlum Nerdesin? Saadet Ceylan

Oğlum Nerdesin?

(1 Oylayın)

Tanıtım

Hepimizin aradığı o sihirli formül galiba bu kitaplarda verilmiş...

Bir yanda buluğ çağına girmiş bir delikanlı, diğer yanda kendi çocuk dünyasında abisini ve anne-babasını anlamaya çalışan bir çocuk.
Çocuk yazının en önemli kalemlerinden Aytül Akal, kendi çocukluk anıları ve oğullarıyla olan ilişkilerinden esinlenerek hazırladığı bu kitabında birbirinden bağımsız ama aynı zamanda birbiriyle ilişkili on ayrı öyküye imza atmış.
‘Oğlum Nerdesin’de biri büyük diğeri küçük büyüme çağındaki iki erkek çocuğun, klasik Türk aile geleneğine bağlı olan anneleri ile yaşadıkları inişli çıkışlı ilişkiler kimi zaman gülünç, kimi zaman duygusal ve çoğu kez eleştirel bir dille aktarılmış.
Öykülerin tümünde baskın bir baba figürünün gölgesi hissedilse de, aslında asıl mevzu hep annelerin oğullarıyla olan ilişkisi.
Bu durum kuşkusuz Türk aile yapısındaki koruyucu, kollayıcı, sevecen, ‘anaç’ anne modeliyle klasikleşmiş ‘annenin erkek çocuklarını daha çok sevme’ içgüdüsüyle ilintili.
Bu olgu, ‘Oğlum Nerdesin’de yer alan tüm öykülerde de açıkça görülüyor: Ortalığı dağıtan, yerli yersiz isteklerde bulunan, taşkınlık-haylazlık yapan iki erkek çocuğu, annelerinin tüm nasihatlerine ve engellemelerine rağmen daima kendi isteklerini kabul ettirmeyi başarıyor. Anneleri çocuklarını ne kadar anlamaya çalışıp bir türlü anlayamasa da, kendi annesiyle olan ilişkisini sorgulayıp çocuklarına kendi çocukluğu ile ilgili ‘hayret edici’ öyküler anlatsa da yine de onlara karşı beslediği büyük sevgiden ve onlara ‘kıyamamasından’ dolayı isteklerini daima kabul ediyor ve olumsuz davranışlarını sineye çekiyor.
İnsan hangi yaşta olursa olsun ‘Oğlum Nerdesin’ kitabında kendinden bir şeyler buluyor.
Okumaktan keyif alıyor.
Ne de olsa, hepimiz hayatımızın belli bir döneminde ‘Evladım, ben çocukken…’le başlayan nasihat dolu nutuklara maruz
kalmışızdır.
Geçmişe özlemle bakan ‘Oğlum Nerdesin’e, hem çocuklar, hem de anneler ve babalar bayılacak!..

Oğlum Nerdesin öyküsü nasıl doğdu?
Aytül AKAL

Oğlum Nerdesin (1999)

Kızım Ben Çocukken... (1995)
Oğlum Ben Çocukken (1995)
Kızım Neredesin? (1999)

1989’da Alper’e masal anlatmaya başlayıp da, beklenmedik bir sürpriz gibi kendimi çocuklara yazar bulunca, bir “masal yazarı" olduğumu kabullenmiştim; farklı türlerde yazmak gibi bir düşüncem, beklentim ya da planım yoktu. Oysa değişimi de kabullenip benimsemeyi öğrenmek gerekiyormuş meğer.
Gazetelerde ergenlerle ilgili üzücü bazı haberler vardı o sıralarda. Gençliğimizde, olumsuz düşüncelere kapıldığımız dönemleri hatırlarsınız: Sert çıkışlar, her şeyden nem kapış, hiçbir şeyden mutlu olamama, "öleyim daha iyi" gibisinden karamsarlık... ergenlik değil de neydi? O sürecin karmaşıklığını, kendi yaşarken değil de, bir başkası yaşarken daha iyi gözlemliyor insan. Uzaktan bakıldığında, davranış ve düşüncelerin çoğunun fevri, abartılı, gerçeklikten uzak, hatta epey komiklik içerdiği fark edilebiliyor. Ergen de kendine şöyle az uzaktan bakabilse, bunu fark eder miydi? Kardeşler, abla ya da ağabeyin çeşitli durumlardaki davranışlarını önceden deneyimleyip değerlendirebilse, ergenlik sırası ona geldiğinde, kolayca özeleştiri yapabilir miydi? Ergenle olumlu iletişim kurabilmeleri, onu anlamaları için anne babaların da yüzleşmesi gereken kim bilir neler neler vardı…
Bir iki üç derken, öyküler çoğaldı. Konu ile ilgili çok doluydum, ardı ardına yazdım. Birkaçı KırmızıFare dergisinde yayımlandı. Peki ama, ne yapacaktım ben bu kadar öyküyü? Sonunda pes ettim, yalnızca masal yazarı değil, öykü yazarı da olabileceğimi kabullendim.
İlk iki kitap 1995’de yayımlandığında, konu daha bitmemişti benim için. Yazmayı sürdürdüm. 1999’da serinin devam kitapları çıktı.
Öyküleri erkek için ayrı, kız için ayrı kitaplara koymamın nedeni iki tarafın da, karşı cinsin ergenlikte ne durumlarla karşılaştığını merak edip, her iki kitabı da okumasıydı. Böylece sadece kendisiyle yüzleşmekle kalmayacak, o dönemi yaşayan kız-erkek çok da fark etmeksizin herkesin aynı şeyleri hissettiğini anlayacak, sonuçta önemli olanın “İNSAN” olmak olduğunu kavrayacaktı: İNSAN OLMAK…

Kitapların dördünün de kapak ve iç çizimleri birkaç yıl önce değişti.

Okunma 824 kez