SİHİRLİ KAPI dizisi Büyülü kapıları bu seriyle aralayın...
Küçük kardeş bebekken çok eğlenceliydi, ama biraz büyüyünce bilgisayardan başka hiçbir şey ilgisini çekemez oldu.
Hele okula başlayınca...
Okul onun için çok sıkıcıydı. Ama bir gün okulda bilgisayar odasını ararken...
Küçük kardeşin başına neler geldi dersiniz?
Sihirli Kapı Dizisi 4 kitap
*
'Kardeşimin Sihirli Okulu' kitabının doğuş öyküsü:
Aytül Akal
Kardeşimin Sihirli Okulu (2002)
(Sihirli Kapı Serisi)
Sihirli Kapı serisinden Öğretmenin Sihirli Şapkası adlı kitabın öyküsünde (Kitaplarımın Doğuş Hikayesi - 36), Çoklu Zeka kavramıyla ne zaman, nasıl tanıştığımı anlattım.
Bir yandan işime gidip gelirken ve bir yandan işimden çaldığım zamanlarda okul etkinlik davetlerine katılırken, bir yandan da gece yarılarına kadar yeni kitaplar yazmakla uğraşırken…bir de bu uzaktan eğitim işine kalkışmam -üstelik de ingilizce!- aslında hiç kolay değildi, beni epey zorluyordu. Kitapları söylene söylene okuyor, tezleri ağlaya zırlaya yazıyor, nerden bulaştım ben bu işe, çok mu lazımdı diye kendi kendime kızıyordum. Neyse, ağladım, söylendim, ama sonunda bitirdim.
2000’den sonra “uzaktan eğitim” yaygınlaşmıştı. Herkese duyuruyordum, böyle böyle fırsatlar var, dilerseniz uzaktan eğitimle istediğiniz dalda... diye. Adı lazım değil bir yazar arkadaş telefonda küçümseyerek, “Hıh, sertifikadır o, burada da her yerde dağıtılıyor,” dedi.
“Sertifika değil, diploma; normal üniversite gibi tez falan hazırlanıyor.” Yaptığım eğitimin gerçek olmadığından emindi. “Eee, belki kitapları başka birine okutup ona yazdırdın tezi… Nerden bilecekler ki?” Haklıydı. Eğer muhatabı, eğitim değil de kadife dosya içinde bir diploma parçasının peşindeyse, üniversite kim kimdir diye peşine dedektif mi takacaktı? Böyle imalarla karşılaşınca, sevincim söndü, diplomaları rafa kaldırdım, bir daha da ortaya çıkartmadım.
Aldığım eğitim kimilerini rahatsız etse de, kuşkusuz beni zenginleştirdi, derinleştirdi, verimimi arttırdı, önemli olan da buydu. 2002’de Sihirli Kapı serisini yazarken, diplomam, arşivimde tutsak, ama düşüncelerim, düşlerim alabildiğine özgürdü.
Kardeşimin Sihirli Okulu, çoklu zekâyı önceleyen ideal bir okulu anlatıyordu. Teknoloji bağımlısı bir çocuk okula başladığında… Eğer okulda sanata dair her şey varsa...
2002 yılında bile teknoloji bağımlılığından söz ediyorduk ki, aradan 18 yıl geçmiş.
O günden bu güne okulların eğitim sistemindeki değişikliklere bir bakalım: Tiyatro, resim, müzik, bale, kütüphane, ve hayatımıza zenginlik katacak nice nice renkler… Eee neredeler? … yaz yaz yaz, boşa mı?
