Yağmur ormanlarından yakalanıp satılmak üzere büyük kente getirilen Dinozo, kafesinden kurtulmayı başarmıştı.
Peki ama koskoca vapurun içinde yapayalnız ne yapacaktı,nasıl yaşayacaktı?
Yoksa...yalnız değil miydi?
Moko ile Dinozo Dizisi 1. kitap
*
'Moko ile Dinozo' dizisinin doğuş öyküsü
Aytül Akal
Moko ile Dinozo serisi, 2015
...Vapurda Canavar ...Parkta Canavar ...Havuzda Canavar ...Karda Canavar
Vapurlar hayatımda önemli rol oynamışlardır. Onlar, evim gibiydiler.
İzmir'de okula gidip gelirken vapura biner; hepsini ayrı ayrı tanır, özelliklerini bilirdim. Hangi vapurda en rahat neresidir, hangi koltuk gıcırdar, hangisinin yayı bozuktur…
1971’de İstanbul’a taşınıp çalışmaya başlayınca, bu kez İstanbul vapurları girdi hayatıma. Sabah akşam işe git gel hep vapur yolculuğundaydım.
Yapımına 1970’de başlanıp 1973’te açılışından sonra, ara sıra Boğaziçi Köprüsü'nden de geçtim elbette, ama benim başlıca vasıtam, vapurlardı… Bir hesaplasam, 1971’den bu yana kim bilir kaç kez binmişimdir… yok hesaplayamam şimdi, matematiğimle övünmüyorum… :))
Artık İstanbul vapurlarının da ıcığını cıcığını öğrenmiştim; neresi rahattır, neresi güneş alır, nereye rüzgâr eser, hangi koltuğu kapmaya koşmalı…
Moko (fare) ile Dinozo (iguana) ise, İstanbul’da işe gelirken yaşadığım vapur deneyimlerine göndermedir. Eskiden vapurların alt katları da kullanılırdı. Orta katta ya da üst katta yer kalkmayınca aşağıya inerdim, orada fareyle hiç karşılaşmadım diyemem. Ya iguana? Eğer yasa dışı egzotik hayvan kaçakçılığı yapan biri binseydi vapura, hele çoğu vapur yolcusu gibi motorun ninnisinde uykuya dalıverseydi, kafesteki iguana kaçar mıydı kaçmaz mıydı? Yazar “kaçardı” dedi, böylece öykü yazılmaya başlandı.
O güne kadar birbirini hiç görmemiş iki canlı türü ilk kez karşılaştığında, sizce önyargılar girer mi devreye? Bence girer.
Peki ama ağaçların acımasızca sökülüp yerine betonların atıldığı İstanbul'da, iguana nasıl yaşardı?
Moko ile Dinozo’nun maceraları böyle başladı.
Başta ben de bilmiyordum kaç kitap olacağını. Ama kimseye görünmeden vapurdan inmeleri, yaşamak için bir parka aramaları, ardından iguananın suya olan ihtiyacı… Her durum yeni bir kitaba dönüşüyordu. Ve tabii, iguananın evine, yağmur ormanlarına dönmesi gerekirdi, ama nasıl?
Oydu buydu derken bir de baktım, ben farkına bile varmadan Moko ile Dinozo, kendi öykülerini yazıvermiş, hem de dört tane!
